Bilginin Sınırlarını Zorluyoruz.
  Babalar ve Oğullar
 

Babalar ve Oğullar

Babalar ve Oğullar, Ivan Turgenyev’in 1862 de kaleme aldığı en meşhur eseridir. Romanın Rusça adı Отцы и дети (Ottsy i Deti) ‘dır. Birebir anlamı “Babalar ve Çocuklar” olan bu roman Türkçeye “Babalar ve Oğullar” olarak tercüme edilmiştir.

Günün Koşulları ve Notlar 

Romandaki baba ve oğul karakterleri iki Rus jenerasyonu arasındaki artan bölünmüşlüğü, Yevgeny Bazarov ise nihilist görüşleri ve eski düzen karşıtlığı ile “ilk Bolşevik” leri temsil eder.

Turgenyev, Babalar ve Oğullar’ı 1830’ların liberalleri ile güçlenen nihilist hareket arasında artış gösteren kültürel hizipçiliğe tepki olarak yazdı. Her iki akım da Rusya’da batı kökenli sosyal değişimin arayışı içersindeydi. Ayrıca, bu iki düşünce tarzı Rusya’nın istikbalinin kilise etkisindeki geleneksel yörüngede devam etmekte olduğuna inanan Rus-Ortadoks görüş ile çelişmekteydi.

Babalar ve Oğullar, Rus Edebiyatı’nın tam anlamıyla yazılmış ilk modern roman örneği olarak kabul edilebilir (Bir diğeri Gogol'un Ölü Canlar isimli eseridir fakat bu eser zaman zaman şiirsel veya Dante'nin İlahi Komedya’ sında ki gibi destansı nesir olarak kabul edilmiştir). Roman, Bazarov’un ve Arkady’nin duygusalığa başkaldırılarındaki aşamalı çöküntülerinde ve özellikle Bazarov’un Mamade Odintsova’ya ve Fenichka’ya olan aşkında görüleceği gibi çift karakter çalışması ortaya koymaktadır. Tolstoy ve Dostoyevski’nin romanlarında açıkca taklit edildiği gibi bu göze çarpan karakter ikilemi ve derin psikolojik tahliller birçok büyük Rus romancının yetişmesinde etki göstermiştir.

Roman, aynı zamanda batı dünyasında şöhret kazanan ilk Rus edebiyat çalışmasıdır, sonuçta Gustave Flaubert, Guy de Maupassant ve Henry James gibi otorite sayılabilecek romancılardan genel kabul görmesi Rus Edebiyatının, Turgenyev’e çok şey borçlu olduğunun göstergesidir.

 

Ana Karakterler 

  • Yevgeny Vasil'evich Bazarov – Nihilist bir fen bilimleri öğrencisi, doktor olmak için çalışmaktadır. Ailesinin, gelenekçi Rus-Ortadoks görüşlerine ve Kirsanov’un ağabeyinin, liberal düşüncelerine meydan okuyan Bazarov, nihilist düşünceleri ile Arkady’nin akıl hocalığını yapmaktadır.
  • Arkady Nikolaevich Kirsanov - St. Petersburg Universitesi’nden yeni mezun ve Bazarov’un arkadaşı olan Arkady de bir nihilisttir. Her ne kadar görüşleri Bazarov’a olan hayranlığından kaynaklanıyor gibi görünse de bilakis kendi çıkarımlarıdır.
  • Nikolai Petrovich Kirsanov – Arkady’nin babası, mülk sahibi ve liberal domokrat birisidir. İlk başlarda soylu biri olmayan Fenichka’ya olan aşkını itiraf etmekten utanmaktadır, fakat daha sonra pratikte nihilistler tarafından sahneye koyulan örneklerle ve ağabeyinin onayıyla Fenichka ile evlenir.
  • Pavel Petrovich Kirsanov – Nikolai’ın ağabeyi olan Pavel, aristokratik iddialara sahip bir burjuvadır. Soyluluğu ile gurur duyan Pavel aynı zamanda ağabeyi gibi bir reform yanlısıdır. Nihilizme karşı kerhen toleranslı davranmaya çalışsa da, Bazarov’a olan nefretinin önüne geçememektedir.
  • Vasily Ivanovich Bazarov – Bazarov’un babası, emekli bir askeri hekim ve küçük çaplı bir derebeyi. Eğitimli ve kültürlü biridir, bununla beraber kırsal bölgede bir nevi tecrit hayatı yaşadığı için birçok kişi gibi modern düşüncelerden uzaktır. Nitekim geleneklere olan sadakatini muhafaza etmekte ve Allah’a olan bağlılığını açıkca beyan etmektedir.
  • Arina Vlas'evna Bazarova - Bazarov’un annesi. Geleneklere çok bağlı tipik bir 15. yüzyıl Moskova aristokratıdır. Efsanevi ve gerçek dışı hikayelerin takipçisi dindar bir Ortadoks Hristiyandır. Çocuğuna karşı derin bir sevgi duymaktadır fakat oğlunun mukaddesatı reddetmesi karşısında dehşete düşmektedir.
  • Anna Sergeevna Odintsova – Varlıklı bir dul olan Anna, nihilist arkadaşlarını malikanesinde ağırlamaktadır. Bazarov’a aşıktır fakat içine düşebileceği duygusal karmaşadan korktuğu için aşkını itiraf edememektedir. Bazarov’a olan aşkı, Bazarov’un nihilist düşüncelerine meydan okuma ve yerleşik düzenin dışına çıkma anlamına gelmektedir.
  • Katya Sergeevna Lokteva – Anna’nın kardeşi, Arkady ile benzer kişiliğe sahiptir. Ablasının yanında konforlu bir hayat sürmektedir fakat özgüven eksikliği vardır, sonuç olarak ablasının gölgesinde kalmıştır. Bu çekingenlik Arkady ile birbirlerine duydukları aşkın geç anlaşılmasına sebep olmuştur.
  • Fenichka – Nikolai’ın aşık olduğu hizmetçisidir ve Nikolai’dan gayr-i meşru bir çocuğu vardır. Farklı sosyal tabakalara ait olmaları, Nikolai’ın bir önceki evliliği ve geleneksel baskılardan ötürü evlenmelerinde bir takım engeller vardır.
  • Viktor Sitnikov – Bazarov’un popülist fikirleri savunan popülist grublara katılan kendini beğenmiş, züppe bir arkadaşı.

 

Konular 

 

Günah ve Kefaret 

Tipik bir nihilist olan Bazarov ile 1840’ların tipik bir liberali olan Pavel arasında nihilizmin doğası ve Rusya’ya olan faydası üzerine geçen ve “babalar (1840’ların liberalleri)” ile “oğullar (nihilistler)” olarak temsil edilen tartışmalardır. Bazarov’un deyimi ile: “Aristokrasi, liberalizm, terakki ve ilkeler” bir sürü yabancı ve kulanışsız kelimelerdir.

Bazarov, Pavel’e “...içinde bulunduğumuz hayatta aileye veya sosyal tabakaya dair mutlak ve acımasız bir inkarı haketmeyen bir tane merci” göstermesi durmununda nihilizmden vazgeçeceğini söylemiştir. Bazarov, geleneksel Rusya ile özdeşleşmiş herşeyi küçümsemesine ve hafife almasına rağmen, salt bilimin hâlâ bir amacı ve değeri olduğuna inanıır.

 

İnsani Duygular ve Bir Bedel Olarak Sevgi 

İnsani duygular ile yüzleşmek, özellikle de Anna Odintsova'ya aşık olmak Bazarov'un nihilizmini paramparça eder. Bazarov'un nihilizmi, karşılıksız aşktan duyduğu ızdırap ile savaşmaya yetmez ve bu O'na, iddialarına sıkı sıkıya sarılacak güçte olmadığı umutsuzluğunu aşılar.

Odintsova tarafından reddedilen Bazarov ailesinin yanına döner. Bazarov, Arkady' ye şu şekilde yakınmaktadır: " ...ailem, hayat ile o kadar meşgul ki, kendi anlamsızlıklarını bile önemsemez hale gelmişler, hiç ama hiç umurlarında değil... Ben ise... Sadece sıkıntı ve öfke hissediyorum. "Duyguları ile baş edemediği fikri O'nu derin bir üzüntüye ve hayata karşı ilgisizliğe mahkum eder.

Ve daha sonra, genç, güzel ve mütevazi tavırları ile dikkat çeken esrarengiz Anna Odintsova ortaya çıkar. İyi bir evlilik geçirmiş olmanın ve bir süredir de genç bir dul olmanın olgunluğuna sahip olan Anna Odintsova aşırı derecede lüks ve görkemli bir konutta yaşamaktadır.Turgenyev, romanın basıldığı yıl kaleme aldığı bir mektubunda Anna'yı "Hayalimizdeki ve merakımızdaki soğuk ve genç bir epiküryan hanımın dişi asaletinde doldurduğu yerin tasviri" şeklinde tasarladığını bildirmiştir. Turgenyev'in oluşturduğu kurgular tıpkı Bazarov örneğinde olduğu gibi yazarın entelektüel tasarımıyla ortaya çıkan, karışık ve haret verici, öte yandan da yazarın hayatından parçalara ait olan figürlerdir.

İlk bakışta, özgür ve bekar bir bayan olan Anna; açık sözlü, farklı ve pek zeki olan Bazarov'dan oldukça etkilenmiş gibi görünüyor. İstemeden de olsa, kendini kadın avcısı olarak niteleyen bu adamı baştan çıkarmak yönünde sağlam adımlar atıyor ve O'nu karşılıklı olan aşkını dile getirmeye mecbur bırakıyor. Söylediklerinde tam bir samimiyete sahip olan Anna, "mutsuz" olduğunu, "peşinden gidecek" hiç bir arzusu olmadığını ve onu hayata "ya hep ya hiç" derecesinde bağlayacak kadar "güçlü bir bağ" kurmayı ne kadar çok istediğini söylüyor: " Bir yaşama karşılık diğer bir yaşam. Benimkini al, seninkini ver, pişmanlıklar olmadan, geriye dönüş olmadan. "

Ve nihayet bir süre sonra, Bazarov inadından vazgeçerek aşkını itiraf ediyor fakat Odintsova tarafından kaba bir biçimde reddediliyor. Daha sonra ise, sırf korktuğundan ötürü hakiki aşkı sunan bir şansı geri çevirmiş olabileceği için kendini suçluyor ve eziyet çekiyor. Nihai kararını veriyor; " Hayır. Allah neyi yaşatacağını bilir; kimse bu tür şeyleri hafife alıp, çocuk oyuncağı sanmamalı."

Ancak Turgenyev bizlere Arkady ve Nikolai'yın, evliliklerinden ve kiracılara verdikleri bir çiftliği işletmekten duydukları mutluluğun, Bazarov'un kozmik çaresizliğine ve umutsuzluğuna kıyasla bir çözüm olduğunu açıklıyor (Arkady, aslında Anna'ya aşık olmasına rağmen, Anna Odintsova'nun kızkardeşi Katya ile evleniyor). Bazarov ve yaşlılar arasındaki çatışma Bazarov'un Pavel'i bir düelloda yaralaması ile meydana çıkıyor. En sonunda, Turgenyev de Bazarov'un "hiçlik prensibini" reddediyor (Nihilist düşünce, hayatın hiçlik derecesinde önemsiz olduğunu ve ölümden sonra hiçbirşey olmadığını savunur). Bazarov, ayrıldıktan ve ailesine yanına döndükten sonra tifüs hastalığına yakalanıp ölüyor. Kitabın son pasajında Bazarov'un mezarını ziyaret eden ailesi tasvir ediliyor.

Ağır adımlara, birbirlerine destek olarak yürüyorlardı; parmaklıklara yaklaştıklarında dizlerinin üzerine düştüler ve uzun bir süre öyle kaldılar. Oğullarının altına gömüldüğü mezartaşına gözlerini ayırmadan bakarak, acı hıçkırıklara boğuldular. Ağızlarından bir kaç kelime döküldü, mezartaşının toprağını elleri ile silkelediler, bir çam ağacının dalını kıpırdatarak bir kez daha dua ettiler. Oğullarına ve tüm hatıralara kendilerini bu denli yakın hissetikleri bu mezarlığı terketmekte zorlanıyorlardı... Gerçekten tüm duaları ve gözyaşları boşa mıydı? Gerçekten de bu aşk, bu kutsal ve sadık aşk o kadar güçlü değil miydi? Hayır, imkansız !

Sevgileri sayesinde Bazarov'u hatırladılar ve Bazarov böylece ölümün üstesinden geliyordu, ama sadece diğer insanların sevgisi sayesinde bunu başarabilmekteydi. Babalar ve Oğulları okuyan ve Bazarov karakterini oldukça takdir eden Fyodor Dostoyevski, benzer bir temayı Suç ve Ceza romanında Raskolnikov'un dine duyduğu kefaret hissini ( İsa aşkı ile ) anlatırken kullanmıştır.

 
  andromedas.tr.gg  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol